Ercan KANDEMİR – Çepni Boyu Derneği Genel Başkanı
Türk tarihinin köklü damarlarından biri olan Çepni Boyu, yüzyıllardır bu vatanın sessiz ama en kararlı savunucularından biridir.
Anadolu’ya son ve ebedi olarak göç ettiğimiz Malazgirt Zaferi’nden beri Çepniler, sadece savaş meydanlarında değil, kültürün, inancın ve kimliğin korunmasında da ön safta yer almıştır.
2012 yılında ortaya attığımız ve ülke genelinde dernekleşerek bu günlere getirdiğimiz “Çepni Boyu Birliği” düşüncesi, sadece bir kültürel dayanışma fikri değil, aynı zamanda millî bir vazifenin ifadesidir. Çünkü vatan savunması, yalnızca sınır hattında silahla yapılmaz. Bir milletin kimliğini, dilini, töresini ve hafızasını koruması da bir vatan nöbetidir.
Çepniler tarih boyunca bu bilinci taşımış, Anadolu’nun batısından Karadeniz’in en dik yamaçlarına, Balkanlar’a kadar her coğrafyada Türk varlığının teminatı olmuştur.
Danişmendli Devleti, Karesioğulları, Emiroğulları, Tacettinoğulları, Canik beylikleri ve Dobruca Beyliği gibi beylikler, bu dirayetin tarihsel mühürleridir.
Topal Osman Ağa’nın Karadeniz’den Rum ve Ermeni çetelerini sürmesi, Rus devleti ile mücadelesi, Batum’dan Sakarya’ya kadar olan Türk tarihine etki eden mücadeleleri, Konya Çetmili Kara Ali Çavuş ve oğlu Onbaşı Mehmet Onbaşı’nın tarihe geçen mücadeleleri, İpsiz Recep Emice’nin, Karadeniz’de Topal Osman Ağa ile birlikte cepheden cepheye koşan düzenli ordu komutanı Hüseyin Avni Alparslan’ın mücadeleleri yakın tarihimizdeki Çepni Boyu’nun Türk Milleti için yaptığı amansız hizmetlerin bazılarıdır !
Atalarımız, büyüklerimiz bunca hizmeti yaparken torunları rahat durdu mu ? Durmadık !
Çepni Boyu çalışmalarını 2012 yılında başlattık. Çepni Birliği fikrini ortaya attım. Dernekleşme için 2019’a kadar yıllar süren bir çalışmayla sosyal ve kültürel alanlarla alt yapı oluşturduk. 2020 itibarıyla derneklerimizi kurmaya başladık.
Ercan Bayram, Gökberk Çetinkaya ve isimlerini saymamam gerekli olan arkadaşlarımızla birlikte Karadeniz’de Rumcu-Pontosçu çetelere karşı mücadele ettik. Halkımızın Rumlaştırılmasına ve Lazlaştırılmasına karşı dimdik durduk.
PKK ve HBDH terör örgütü ile işbirliği yapan teröristlerin foyasını her daim ortaya çıkarttık ve edindiğimiz bilgileri Türk istihbaratıyla paylaştık. DHKP-C gibi bölücü unsurların Alevi Bektaşi Çepni boydaşlarımız üzerinde etki etmemesi için mücadelemizi sürdürdük. Çalışmaya da devam ediyoruz.
Bugün yapılması gereken, ataların bıraktığı bu kutlu mirası çağın şartlarına uygun bir birlik çatısı altında yaşatmaktır.
Çepni Boyu Birliği, sadece bir soydaş dayanışması değil; Türk kültürünün, Türklük bilincinin ve vatan sevgisinin diri kalmasını sağlayacak bir fikir hareketidir.
Çünkü kültürünü koruyan toplumlar yıkılmaz, birliğini unutanlar ise başkalarının tarihi içinde kaybolur. Kökünü unutanlar asimile olur soyunu kaybeder. Kürtleşir, Rumlaşır, Lazlaşır. Ancak soyunu, boyunu, sülalesine kadar bilenler bu tür olumsuz etkilere karşı yıkılmaz bir kale olur !
Topal Osman Ağa’nın silahıyla, Hacı Bektaş-ı Veli’nin duasıyla, Sarı Saltuk’un ışığıyla, Güvenç Abdal’ın, Abdal Musa’nın iziyle taşınan bu miras, bugün bizlere “birlik olun” diye seslenmektedir.
Bu çağrıya kulak vermek, geçmişle gelecek arasında köprü kurmak, Türk milletinin direncini ve vatan sevgisini diri tutmaktır.
Unutulmamalıdır ki; Çepni Boyu Birliği kurmak, sadece bir kültür hareketi değil, millî bir savunma hattıdır.
Bu hat; gönülde, bellekte ve ruhta kurulur. Ve o hat yıkılmadıkça, vatan da yıkılmaz.
Çepni Boydaşlarımı, Oğuz Kağan’ın yiğit torunlarını savunma hattına, Çepni Boyu Derneği’ne üye olmaya davet ediyorum !