Baba Mondi ve Alevi Bektaşi Devleti: Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’daki Mirası ve Alevi Bektaşiliğin Merkezi – Çepni Boyu

Baba Mondi ve Alevi Bektaşi Devleti: Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’daki Mirası ve Alevi Bektaşiliğin Merkezi

Ercan Kandemir

Baba Mondi’nin Alevi Bektaşi Devleti kurma arzusu, Alevi Bektaşi inancının tarihsel ve coğrafi merkezi açısından önemli tartışmalara yol açmaktadır. Hacı Bektaş Veli’nin Kırşehir’de kurduğu dergah, Anadolu’da Alevi Bektaşiliğin kök saldığı ve buradan tüm dünyaya yayıldığı bir merkezdir. Dolayısıyla, Alevi Bektaşiliğin manevi merkezi Türkiye olmalıdır. Peki, Alevi Bektaşi Devleti fikri bu gerçeklikle ne kadar örtüşmektedir?

Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’daki Mirası

Hacı Bektaş Veli, 13. yüzyılda Anadolu’ya gelerek ilk dergahını Kırşehir’de kurmuştur. Bu dergah, sadece bir ibadet ve eğitim merkezi değil, aynı zamanda sosyal adalet, hoşgörü ve insan sevgisi gibi değerlerin öğretildiği bir yer haline gelmiştir. Hacı Bektaş, Anadolu’da Türk kültürü, İslam inancı ve tasavvufun harmanlandığı bu merkezde, her türlü ayrımcılığa karşı duran bir yaşam felsefesi geliştirmiştir.

Anadolu, Alevi Bektaşi inancının köklerinin bulunduğu ve bu inancın en güçlü şekilde yaşatıldığı coğrafyadır. Hacı Bektaş Veli’nin kurduğu dergah, yüzyıllardır inananların manevi merkezi olmuştur. Bu tarihsel arka plan, Alevi Bektaşiliğin merkezi olarak Türkiye’nin önemini vurgular.

Alevi Bektaşiliğin Merkezinin Türkiye Olmasının Önemi

Alevi Bektaşi inancı, Türkiye’deki dergahlar ve ocaklar aracılığıyla nesiller boyunca aktarılan bir öğretidir. Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’da başlattığı bu tasavvuf yolu, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de büyük önem kazanmış ve Bektaşi dergahları aracılığıyla Osmanlı ordusuna bile hizmet etmiştir. Bu dergahlar, sadece maneviyatın değil, aynı zamanda Anadolu’daki sosyal ve kültürel hayatın merkezi olmuştur. Alevi Bektaşiliğin merkezi olarak Türkiye, tarihî bir anlam taşımakla kalmaz; aynı zamanda inancın manevi ve kültürel yaşamında da büyük bir rol oynamaktadır.

Devlet Kurma Fikrine Karşı Hacı Bektaş Veli’nin İlkeleri

Hacı Bektaş Veli’nin Kırşehir’de kurduğu dergah, hiçbir zaman siyasi bir merkez olma amacı taşımamıştır. Aksine, Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerinde maneviyat ve toplumsal barış ön plandaydı. O, devlete ya da siyasi güce yönelik bir arayış içinde değildi; tüm insanlara sevgi ve hoşgörüyle yaklaşan, eşitlikçi bir toplumsal yapı hayal ediyordu.

Baba Mondi’nin Alevi Bektaşi Devleti kurma isteği, Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’daki öğretilerini devlet yapısına dönüştürme çabasına işaret eder. Ancak, Hacı Bektaş Veli’nin felsefesi, inancı devlet yapısı üzerinden şekillendirme değil, insanları birleştirici ve özgürleştirici bir maneviyat öğretisidir.

Sonuç

Hacı Bektaş Veli’nin ilk dergahını Kırşehir’de kurması ve Alevi Bektaşiliğin Anadolu’da kök salması, bu inancın tarihsel ve manevi merkezinin Türkiye olduğunu açıkça gösterir. Baba Mondi’nin devlet kurma isteği, Alevi Bektaşi inancının Türkiye’deki tarihsel kökenleri ve Hacı Bektaş Veli’nin felsefesiyle çelişmektedir. Hacı Bektaş’ın mirasını sürdüren Alevi Bektaşi toplulukları, inançlarının merkezini Türkiye’de görmeye devam etmekte ve burada hoşgörü, eşitlik ve özgürlük ilkeleri üzerine kurulu bir toplumsal düzen içinde var olmayı tercih etmektedir.

Sonuç olarak, Alevi Bektaşiliğin merkezi tarihsel, manevi ve kültürel açıdan Türkiye’dir ve buradan başka bir coğrafyada dinî bir devlet kurma fikri, Hacı Bektaş Veli’nin öğretileriyle ve Anadolu’daki köklü mirasla örtüşmemektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir